GUATR NEDİR?
Guatr, tiroid bezinin çeşitli sebeplerle büyümesine verilen addır. Tiroid bezi boynun hemen ön kısmında, soluk borusunun önünde bulunan kelebek şeklinde hormon üreten bir bezdir. Tiroid bezi ürettiği hormonlarla enerjisini, hareket yeteneğini, gücünü ve kuvvetini ayarlamaktır. Tiroid hormonlarının normalden fazla salgılandığı hale hipertiroidi, normalden az salgılandığı hale hipotiroidi denir.Hipertiroidi (tiroid bezinin çok çalışması) belirtileri nelerdir?
1. Ciltte nemlenme artışı, ellerde terleme
2. Zayıflama
3. Ellerde titreme (tremor)
4. Nabız sayısında artış
5. Uykusuzluk
6. Sıcağa tahammülsüzlük
7. Çarpıntı
8. Sinirlilik
9. Saçlarda incelme ve dökülme
10. Adet düzensizlikleri
11. Gebe kalma güçlüğü
12. İshal
13. Kas güçsüzlüğü
14. Yorgunluk hissi
15. Gözlerde dışarıya doğru fırlama (özellikle Basedow-Graves hastalığında)Hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) belirtileri nelerdir?
1. Halsizlik
2. Ciltte kuruma
3. Konsantrasyon ve hafıza güçlüğü
4. Tırnaklarda kırılma
5. Saçta kabalaşma
6. Depresyon
7. Seste kabalaşma
8. Adet düzensizlikleri
9. Soğuğa tahammülsüzlük
10. Yüz ifadesinde değişiklik
11. Hareketlerde yavaşlama ve güçsüzlük
12. Kilo alma
13. Kabızlık
14. Gebe kalma güçlüğü
15. Nabız sayısında azalma
Tiroid bezinin bu şekilde fonksiyonu ile ilgili bozukluklarının yanı sıra yapısal bozuklukları ile de karşılabilir. Tiroid bezinin tamamını veya bir kısmını içeren yumaklaşmalarla karakterize hastalıklara nodüler guatr, bu noduller olmadan büyümesine diffüz guatr denir.GUATR BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yukardaki belirtilere ek olarak ;
1. Boyunda şişlik
2. Vakaların çoğu ağrısızdır, sadece tiroidit yani tiroid bezi iltihabı durumunda ağrılı olabilir.
3. Nefes darlığı: soluk borusuna (trakea) doğru büyümüş olan guatr’ın (guatırın) basısı nedeniyle nefes darlığı gelişir.
4. Yutma güçlüğü: yemek borusuna (özofagus) doğru büyümüş olan guatr’ın basısı nedeniyle gelişir.
GUATR NEDENLERİ NELERDİR?
Guatr oluşumunda değişik faktörler etkili olmakla beraber öncelikle
1. İyod eksikliği ve diğer çevre faktörleri
2. Genetik faktörler
3. Kişisel faktörler rol oynarlar.
Bunlardan özellikle iyod eksikliği faktörü üzerinde durmak gerekir. Yapılan araştırmalar Türkiye’de kişilerin günlük almaları gereken iyodun ortalama olarak ¼ ünü aldıklarını göstermektedir. Türkiye için önemli bir konu bu iyodun guatrı olmayan kişilerce korunmak amacı ile alınması gerektiğidir. Aksi taktirde guatrı olan hasta bundan kurtulmak amacı ile iyod aldığı taktirde bunun faydadan çok zararı olmaktadır.
Virüs, kanser ve mikropla mücadele eden immün sistem, kişilerin bağışıklık sistemindeki savunma sonucu, bazen tiroid bezlerine karşı bir reaksiyon oluşur ve bez tahrip olur. Tiroid bezi bu durumlarda büyüme yapar ve sonuç olarak guatr oluşur.
TİROİD NODÜLÜ NEDİR?
Tiroid nodülü, tiroid bezinin içinde tiroid hücrelerinin çoğalarak oluşturduğu kitlelerin genel adıdır. Özellikle iyot eksikliği nedeniyle ülkemizde sık rastlanan tiroid nodüllerinin birçoğu hastaya herhangi bir rahatsızlık vermez. Birçok nodül tesadüfen ultrasonografik tarama sırasında saptanır. Bazı nodüller ise büyüklükleri veya yerleşimleri nedeniyle bası semptomlarına (ses kısıklığı, yutma veya yutkunma güçlüğü) ya da aşırı hormon üretimiyle hipertiroidizme yol açabilirler.
Bir başka sorun ise tiroid nodülünün aşırı fonksiyon göstermesi, gereğinden fazla ve kontrolsüz hormon salgılamasıdır: Buna halk arasında zehirli guatr adı verilmektedir.(Hipertroidi).TİROİD NODÜLÜ TANISI NASIL KONUR?
Büyük tiroid nodülleri hasta tarafından da saptanabilir. Fizik muayene, boynun elle muayenesi sırasında belli büyüklüğe ulaşmış nodüllerin tanısı kolaylıkla konur. Tiroid bezinin arkasına doğru yerleşmiş ya da küçük boyutlu nodüller ise ultrasonografi ile tespit edilir.
1. Muayene: bazı nodüller muayenede ele gelir.
2. Kan tahlilleri: özellikle tiroksin (T4) ve tiroid stimülan hormon (TSH) düzeyleri araştırılır.
3. Ultrasonografi
4. Sintigrafi: soğuk nodül (radyoaktif maddeyi tutmaz, kanser riski nedeniyle İAB gerekir), sıcak nodül (radyoaktif maddeyi normal bir hücreden fazla tutar, kanser riski çok azdır İAB gerekmez), fonksiyonel nodül (radyoaktif maddeyi normal bir tiroid hücresi kadar tutar, kanser riski azdır İAB gerekir),
5. İğne aspirasyon biopsisi (İİAB): direkt olarak veya ultrasonografi ile iğne ile nodül üzerinden biopsi alınıp patoloji tahliline gönderilir.
Öncelikle uzman doktorun yaptığı fizik muayenede tiroid bezinde nodul yada diffüz guatr hastalığı tesbit edilmeye çalışılır. Muayene sonrasında guatr hastalığının kan hormonlarına olan etkisinin tesbiti için kan tahlilleri yapılır. Eğer bu testlerde bozukluk saptanırsa ilaç tedavisi ile kan hormon değerleri normal sınırlara getirilmeye çalışılır. Bu esnada ultrasonografi ile tiroid bezi görüntülenir. Tiroid nodülleri özellikle ultrasonografi boyunda sık kullanılmağa başlandıktan sonra daha çok görülmeğe başlandı. Tiroid US sinde nodül görülen hastalarda sintigrafi dediğimiz bir yöntemle tiroid bezinin fonksiyonel bir haritası çıkartılmakta ve buna göre nodüllerin çalışıp çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Çalışmayan nodüllere soğuk nodül denmekte ve bu nodüllerde kanser gelişme olasılığı artmaktadır. Ancak tüm nodüllerde kanser riski mevcut olduğundan ince iğne aspirasyon biopsisi denilen guatrlı dokudan iğne ile parça alma ve patolojide incelenme sonrasında %90 doğruluk payı ile kanser olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Ameliyattan önce kanser tanısını koymuş olmak şu açıdan önemli. Eğer belirli bir hacimde tiroid dokusu geride bırakılmış ve çıkan parçada kanser görülmüş ise hastanın yeniden ameliyat olması ve bırakılan tiroid bezinin de alınması gerekiyor. Bu ameliyat ise ilk ameliyata göre oldukça zor ve daha fazla komplikasyon oranına sahiptir.
1. Kanser riski taşımayan ve hormon düzeyi normal olan guatr (guatır) vakalarında hiçbir tedavi gerekmez.
2. Diyette iyot eksiklği durumunda iyot tedavisi gerekir.
3. Tiroid hormon düzeyi az yada çok ise ilaç tedavisi gerekir.
4. İleri düzeydeki bazı hipertiroidi olgularında tiroksin (T4) içeren bazı ilaçlar (tablet veya hap şeklinde) veya radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir.
5. Bazı vakalarda ameliyat gerekir.Ne zaman ameliyat gerekir?
Guatr’a bağlı yutma güçlüğü ve ses kısıklığı (ameliyat öncesinde ses tellerinin fonksiyonları araştırılmalı) gibi bası semptomlarının olması
1. Nodüllerden birisinde kanser belirlenmesi
2. Nodüllerde kanser şüphesi olması (foliküler neoplazm durumunda)
3. Nodülün çapında giderek artan bir büyüme görülmesi
4. Çok nodüllü (multinodüler) guatr durumunda hipertiroidi olması
5. Kozmetik kusur yaratmasıAmeliyatın tekniği nedir?
1. Lobektomi: Tiroid bezinin sadece bir lobunun alınmasıdır. Tek taraflı büyük nodüllerde bu teknik tercih edilir.
2. Totale yakın tiroidektomi: tiroid bezinin tamamına yakının alınması ve az bir kısmının geriye bırakılmasıdır. Çok nodüllü guatr (multinodüler guatr) durumlarında tercih edilir.
3. Total tiroidektomi: tiroid bezinin tamamının alınmasıdır. Kanser vakalarında, kanser şüphesinde ve bazen de çok nodüllü guatr (multinodüler guatr) durumunda tercih edilir.
Ameliyatın riskleri nelerdir?
1. Kanama: aşırı kanama olması durumunda solunum durmasına yol açabilir ve % 0.3-1.0 oranında rastlanır. Solunumu tehdit eden kanamalarda cerrahi olarak kan pıhtılarının boşaltılması gerekir.
2. Üst gırtlak siniri yaralanması: üst gırtlak siniri (nervus Laryngeus superior) yaralanması durumunda seste kabalaşma olur. Bu sinirin iç ve dış olmak üzere iki dalı vardır. Olguların % 0-25’inde sinirin dış dalında yaralanma görülür ve bunların çoğu bir belirti vermez.
3. Alt gırtlak siniri yaralanması: alt gırtlak siniri (nervus Laryngeus inferior) yaralanması durumunda ses teli felci olur ve ses kısıklığı oluşur. Ses tellerinin tek taraflı yaralanması durumunda, ameliyattan günler veya haftalar sonra seste yorulma veya kısılma meydana gelir. Ses tellerinin çift taraflı yaralanması durumu, tiroid bezinin tümünün alındığı ameliyatlarda (total tirodektomi) görülür ve hastada belirgin nefes darlığına yol açar. Bu komplikasyon % 0.5-2.0 arasında gözlenir ve hastaların en korktuğu komplikasyondur. Tek taraflı yaralanmalarda 6 ay kadar beklenir ve hastalara bu dönemde sıklıkla kortizon tedavisi uygulanır. Bu dönem zarfında düzelme olmayan vakalarda jelatin köpük enjekte edilir veya silikon yada PTFE bir implant ile tedavi edilirler.
4. Paratiroid yaralanması: paratiroid organları tiroid bezinin dört bir tarafında yer alan, sarı renkli mercimek büyüklüğünde bezler olup, kalsiyum salgılarlar, hasarlanmaları durumunda kanda kalsiyum düzeyi azalır ve ellerde ve ayaklarda kasılmalar, şuur bulanıklığı meydana gelir. Ameliyat sonrasında geçici kalsiyum düşüklüğü olguların % 2-50’sinde ve kalıcı kalsiyum düşüklüğü olguların % 0.4-10’unda görülür. Tedavisinde kalsiyum verilir.
5. Tiroid krizi: Hipertiroidi hastalarında tiroid dokusunun cerrah tarafından ellenmesi sonrasında tiroid krizi gelişebilir. Hastalarda ameliyat sırasında aniden ısı artışı ve nabız yüksekliği görülür ve tedavisinde beta-blokerler, PTU, sodyum iyodür ve kortizon kullanılır.
6. Enfeksiyon: Olguların sadece % 1-2’sinde görülür.
Tüm bu komplikasyonlara ortalama % 2 oranında rastlanır.Doç Dr M Tahir Oruç
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi