Kaygı, bir çocuğun öğrenmesinde ve öğrendiklerini uygulayamamasındaki en önemli engeldir. Özellikle sınav zamanlarında karşılaşılan bu durum öğrenciler için bir kriz dir. Bu sınav döneminde kendisini mutlaka ispatlamak ister. Bu durum, herkese kendisinin değerli olduğunu göstermeye çalıştığı bir savaştır adeta.
Maalesef bu sınav kaygısı bir çok çocukta görülmektedir. Bu sorun yüzünden girdikleri sınavda başarılı olamamaktadırlar. Arkadaş çevremizde, akrabalarımızın arasında illaki bu sorunu yaşayan çocuğumuz vardır. Ailedeki endişe duygusu çocuğa geçmektedir. Burada en büyük destek ailelerden gelmektedir.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, kaygı bulaşıcı bir durumdur. Çocuğumuza karşı duyduğumuz endişeler çocuğa yansıyacaktır. Bu da çocukta kaygının oluşmasına sebep olabilmektedir. Maalesef yoğun kaygı yaşayan kişiler geleceği düşünmekten bugünü yaşamanın tadını çıkaramazlar. Siz ne kadar sınavla meşgul olursanız çocuğunuzda bu yönde meşgul olacaktır. İlk yapılması gereken aile olarak kagıları azaltmaya çalışmaktır.
Özellikle çocuğunuza vereceğiniz mesajlarda beden dilinize ve ses tonunuza dikkat etmelisiniz. Çok sert bir şekilde “Başarılı olmalısın, kendini dersine ver” “sınavlarda en yüksek notu almalısın” gibi kaygısını arttıracak zorunluluk cümlelerini kurmaktan kaçınmalıyız. Çocuğunuz üzerine düşen sorumluluğu biliyorsa zaten uyarılmaya ihtiyacı yoktur. Sürekli “ders çalış” demenize gerek yoktur. Üzerinde baskı ve zorunluluk duygusunu hisseden çocuk, ders çalışmayı kendisi için değil de ailesi için yapması gerektiğini düşünecek ve bu nedenle de kaygısı oluşabilmektedir.
Bazen motivasyonlarını arttırmak için “sen bu kafayla gidersen asla kazanamazsın“, “bu gidişle zor kazanırsın“, “bu kadar çalışmayla sınav kazanılmaz“ gibi cümleler kurulmaktadır. Etrafımızda bu tarz negatif motivasyonları illaki duymuşuzdur. Bu cümleler çocuğunuzu olumsuz etkileyebileceği için negatif motivasyondan uzak durmaya çalışmalısınız.
Zaman zaman şunu da uygularız. “Aman çocuğum ders çalışsın“, “öğrenim yılı boyunca eve kimseyi davet etmeyeceğim“ tarzında cümleler… Gereğinden fazla fedakar olmaktan kaçınmalısınız. Sizin bu şekilde düşünmeniz, çocuğunuzun sizin fedakarlığınıza cevap vermeye çalışmasından dolayı bu durum daha fazla kaygılanmasına sebep olabilmektedir.
Çocuğunuzdan beklentilerinizde onun yönelimlerine değer verin. Sözelde başarılıysa sayısalı yapmasını beklemeyin. Futbolu seviyorsa siz istiyorsunuz diye basketbola yöneltmeyin gibi. Çocuğunuzdaki kaygının azalmasında bekletilerinizle çocuğun yapabilecekleri arasındaki uyum yardımcı olacaktır.
Mümkün olduğu kadar onlara destek ve anlayışlı olun. Çünkü sınav stresi nedeniyle daha önceki yapmadıkları davranışları sergileyebilirler.
Çocuğunuzu başka çocukları örnek göstererek kıyaslama yapmamalısınız. Bu da en sık karşılaşılan bir durumdur. “Komşunun kızı bu okulu kazanmış“ gibi. Bu tarz kıyaslamalar çocuğunuza zarar verebilir.
Sınav sonuçları açıklandığında çocuklarınıza “senin yapacağın anca bu kadar” gibi olumsuz şekilde değerlendirmek yerine başarılı olmak kadar kaybetmeninde olabileceğini, hayatın sonu olmadığını, bir dahaki sınavda daha başarılı olabileceğini anlatmanız üzerlerindeki kaygıyı azaltmaya yardımcı olacaktır.
Zaman zaman çocuğunuzu taktir edin, yaptıklarıyla gurur duyduğunuzu hissettirin. Bu şekilde davranarak kendisin de olumlu bakmasını, sınav kaygısının azalmasını sağlayabilirsiniz.
Sınav sonuçlarında getirecekleri sonuç her ne olursa olsun telafisinin olacağını, bir dahaki sefere düzeleceğini inandırmaya çalışın. Bir dönem taktir belgesi aldıp diğer dönemde teşekkür alıyorsa ona kızmayın, tebrik ederek motive edin. Kaygılarının azalmasında, daha başarılı olmasında yararı olacağını düşünüyorum. Yapacağınız baskının, yanlış uygulamaların çocuğunuzla aranıza girip sınavda başarılı olması uğruna ilişkinizi tehlikeye atmayın.
Çocuğunuza yaptığınız maddi ve manevi destek eminim çok yüksektir. Bunun karşılığını da aldıkları notlar ile beklemeniz en doğru olanıdır. Fakat çocuğunuz gayret gösterdiği halde istediğiniz sonuç bu değilse ona yüklenerek kaygılanmasını sağlamayın. “Sen hele bi kazanma, görüşürüz” gibi cümleler kurmamaya çalışın. Yapabileceğinin bu olduğunu bilip ona yardımcı olmaya çalışın. Aradaki ince çizgiyi çok iyi tuttuğunuz zaman çocuklarınızın sınav kaygısı olmadan, rahat rahat sınava gireceklerini ve daha başarılı olacaklarını düşünüyorum.