Kapat
Hesabım
Kapat
Sepetim
Hidrolipidodistrofi. Böyle söyleyince hiçbirimiz irrite olmuyoruz, aklımıza bacaklarımız ve yaklaşan yaz mevsimi gelmiyor. Peki selülit desem? Her 3 kadından 2’sinin vereceği cevap evet olacaktır. Biz kadınların başına ne geliyorsa bu hormonlardan geliyor. Selülit de aynı şekilde kadınlık hormonumuz östrojenimizin bize bir emaneti. Selülit erkeklerin yalnızca %10’unda görülürken, kadınlarda bu oran %85-90’lara çıkmaktadır. Halk arasında kilolu insanlarda görüldüğüne dair düşünceler yaygınsa da, selülit zayıf kadınlarda da sıkça görülmektedir. Çünkü; selülitin oluşma sebebi sadece yağlanma veya kilo alma değildir. Vücudumuz belli bir denge çerçevesinde yaşamını sürdürür. Bu dengeler bozulmaya başladığında da dışarıya sinyaller verir. Nasıl ki yüzümüzde yağ salgısı artınca sivilceler ve siyah noktalar oluşur, vücudumuzun da dolaşım sistemi bozulmaya başladığında özellikle kalça ve basen bölgesinde, diz kapakları etrafında ve daha nadir de olsa kolların üstü ve karın bölgesinde selülit görünümü oluşur. Çoğumuz selülitin sadece görünüşünden rahatsız oluruz. Bize verdiği ‘vücudunda yolunda gitmeyen bir şeyler var’ mesajını pek almayız. Bol su içip, kremlerimizi sürdüğümüz zaman bunun üstesinden geleceğimize inancımız da tamdır. Öyleyse neden her sene yaza girerken yine aynı amaca hizmet eden kremleri alıyoruz? Çünkü; selülit tedavisi diye bir şey yoktur. Selülitin 1’den 4’e kadar seviyeleri vardır ve her seviyeye uygulanacak bakımlar farklılık göstermektedir. Fakat bu uygulamalar asla %100 garanti veremez.
İlk 2 grup düzenli beslenme, egzersiz ve dışarıdan uygulanacak krem ve vitamin desteklerine olumlu yanıt verecektir. Ancak 3. Ve 4. Seviyedeki oluşumlar için bütün bunların yanında medikal tedaviler de uygulanması gerekir. Çünkü tekrar etmekte fayda var; selülit bir deri altı rahatsızlığıdır ve tedavisi de ancak doğru ellerde mümkün olmaktadır. Daha önce kullanıp çok iyi sonuçlar aldığım 2 ürünü sizlerle paylaşmak isterim
Günlük cilt ve saç bakım rutinine Aloe Vera eklemek, kimyasal içerikli ürünlere doğal bir alternatif sunar. Özellikle hassas cilt tipleri için ideal olan bu bitki, hem etkili hem ekonomik bir bakım sağlar.
Cildinizin sağlıklı, parlak ve nemli kalmasını sadece kremlerle değil, doğru besinlerle de destekleyebilirsiniz. Günlük yaşamda tükettiğiniz bazı gıdalar, cildin nem dengesini koruyarak yaşlanma belirtilerini geciktirir ve cilt bariyerini güçlendirir. İşte cilt sağlığınızı içeriden destekleyecek en etkili besinler ve öneriler
Yaz-kış demeden her gün kullandığımız deodorantlar, kişisel bakımın en önemli parçalarından biri. Ancak raflarda karşımıza çıkan onlarca farklı ürün arasında doğru deodorantı seçmek, çoğu zaman kafa karıştırıcı olabilir. Cilt tipinize, terleme düzeyinize ve yaşam tarzınıza uygun bir deodorant seçmek hem konforunuzu artırır hem de cilt sağlığınızı korur. Peki ama doğru deodorant nasıl seçilir?
2025 yılı, makyaj dünyasında cesur renklerin, doğal dokuların ve minimalizmin ön planda olduğu bir dönem olarak şekilleniyor. İlkbahar ve yaz aylarında, cilt bakımına odaklanan, canlı renklerle bezenmiş ve ışıltılı detaylarla zenginleştirilmiş makyaj stilleri öne çıkacak.
Ayaklar, vücudun en çok yıpranan ve ihmal edilen bölgelerindendir. Her gün maruz kaldıkları baskı, sıklıkla çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yazıda, ayaklarda görülen yaygın hastalıkları ve problemleri, nedenlerini ve çözüm önerilerini ele alacağız.
Mevsim geçişlerinde kendinizi daha halsiz, uykulu ya da isteksiz hissediyorsanız yalnız değilsiniz. Baharın gelişiyle birlikte doğa canlanırken, pek çok insan da “bahar yorgunluğu” adı verilen geçici bir durumla karşı karşıya kalır.
Günlük hayatın koşuşturması içinde bunaldığımız, sıkıldığımız zamanlar olur. Her şeye ara vermek, nefes almak istediğimiz zamanlar. İşte böyle zamanlarda hayatı yaşanılır hale getiren arkadaşları olmalı
Aslında bebek pudraları, bebek cildindeki tahrişi ve kaşıntıyı gidermek için kullanırız. Ancak bebek pudralarını, kendimiz için de pek çok şekilde kullanabiliriz.
